Amerikan Atasözleri

Amerikan atasözleri

Komşunu sev ama bahçe duvarını yıkma.

Sır dolu bir kalp zindan, kalbin sahibi gardiyandır.

Kaybetmekten yılmayan, kazanmanın eşiğindedir.

Akarsular tersine dönmez.

Durgun sular derin akar.

Ayakkabım yok diye sıkılırken, yolda ayaksız bir adam gördüm.

Kızaran et kokusu, güllerin kokusunu her zaman bastırır.

Çaydanlık bakmakla kaynamaz.

Geçmiş için şapkamızı çıkartalım, ama gelecek için ceketimizi çıkartmalıyız.

Parasızın keseye ihtiyacı yoktur.

Ümidi olmayan, dünyanın en fakir adamıdır.

Sağlığın ölçüsü sabahleyin ve baharda yapılan aşktır.

Balayı genç gelinin omuzunuzda ağlamayı bırakıp ensenizde boza pişirmeye başladığı gün biter.

Aşk denen mücadelede, kaçan galip mevkiidedir.

Hata yapmayan insan, hiç bir şey yapamaz.

Yağmur, doğanın sevinç gözyaşlarıdır.

Bir kadının yüzündeki ifade, sırtındaki elbiselerden çok daha mühimdir.

Cesur adamın bakışı, korkağın kılıcından daha çok düşman titretir.

Gerçek, insanı rahatlatır.

Çok kazanmak isteyen, çok yitirir.

İdeal kocası olan her kadın ideal bir zevcedir.

Pek çok kimse kaçmaktan korktuğu için, cesur zannedilir.

Bir yalan, yeni yalanlar doğurur.

Sırlar, kalbi zindan, kalbin sahibini ise zindancı yapar.

Terle ki kurtulasın.

Barış, bolluk yaratır.

Uğur, hazırlıkla fırsatın karşılaştığı köşebaşıdır.

Acele eden, ecele gider.

Balık ve konuk, üç günde kokar.

Aşk gizli olmaktan çıktığı anda zevk olmaktan da çıkar.

Erdemle öğünüp durma, kendini zehirlersin.

Köprüyü geçerken at değiştirilmez.

Zorluk seni zorlayıncaya kadar, sen zorluğu zorla.

Açlıktan ölen pek az insan vardır, oburluktan yüz bin.

Dostlarınızı seçebilirsiniz, ama akrabanızı seçemezsiniz.

Kullanılan anahtar daima parlaktır.

Eğer iyi olamıyorsanız, dikkatli olun!

Açlığın gözü emekçinin kapısındadır ama içeri giremez.

Batan gemiyi önce fareler terk eder.

Aptala öğüt vermek, ölüye ilaç vermek gibidir.

Aşkta ve savaşta herşey mubahtır.

Yasalar, her zaman suçlunun yanındadır.

Bütün büyük sevgiler, nefretten doğar.

Dünyaya çıplak gelir, sonunda da çıplak ayrılırız.

Yaşam yokuşunu tırmanırken rastladığımız kimselere iyi davranalım, çünkü inişte onlara gene rastlarız.

Postacı kapıyı iki kez çalar.