Mevlana Celaleddin Rumi Sözleri

Mevlana Celaleddin Rumi'nin söylemiş olduğu sözler.

Gönül gözüyle gören hiçbir insanı kandıramazsınız. Sizi açık bir kitap gibi okur.

Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından birşey kaybetmez

Aldığın yara, ışığın sana akacağı yerdir.

Öfke rüzgar gibidir, bir süre sonra diner; ama birçok dal kırılmıştır bile..

Kişi gülüşü ile terbiyesini, güldüğü şey ile seviyesini gösterir.

Ya al götür geri kalanımı, ya da gel tamamla eksik kalan yanımı

İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.

Adam olmayanın eline bir mal, bir mevki geçti mi herkesten önce kendi rezilliğini sergileyen kendisi olur.

Her sedefte bir inci bulunmaz.

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.

Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır.

Gül ki ne düşündüğünü bilmesinler.

Hiç kimseye değerinden fazla değer verme ya onu kaybedersin ya da kendini mahvedersin.

Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.

Unutma; senin için başkasından vazgeçen, bir gün mutlaka başkası için senden vazgeçer.

Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; Bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim.

Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun, kusuru örtmeyi marifet edin kendine. İşte o zaman kusursuz olursun.

Üzülme can! Doğruysan zarar gördüm deme. Bil ki iyiler mutlaka kazanır.

Hayat bir nefestir, aldığın kadar. Hayat bir kafestir, kaldığın kadar. Hayat bir hevestir, daldığın kadar.

Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü; bülbül güle, karga çöplüğe götürür.

Kötüye yormak endişelenmek insanı hiçbir hastalığı yokken hasta eder.

Üzülme, kaybettiğin her şey başka bir surette bir gün mutlaka geri döner.

Kendini küçük görmeyi bırak. Sen yürüyen evrensin.

Yanlış ve doğru hakkındaki fikirlerimizin ötesinde bir alan var. Sizinle orada buluşacağım. Ruh, çimenlerin arasına uzandığında, dünyanın doğru-yanlış fikirlerinize ihtiyacı olmadığını göreceksiniz.

Bırak sular durulsun , o zaman ay ve yıldızların yansımasını kendi varlığının aynasında göreceksin.

Eriyen kar gibi ol, kendini kendinle yıka!

Sadece kalpten gökyüzüne dokunabilirsin.

Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirlerinin içindedir.

Aklını satılığa çıkar, şaşkınlığı satın al.

Senin görevin aşkı aramak değil, ancak onunla aranda kurduğun engelleri aramak ve bulmaktır.

Kötülük etme, kötü düşersin. Kuyu kazma kendin düşersin.

Hal ile öğüt veren, sözle öğüt verenden iyidir.

Her şey, neye layıksa ona dönüşür.

Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!

Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.

Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur.

Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.

Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten.

İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.

Bulutlar ağlamasa, yeşillikler nasıl güler.

Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

Seni bekleyişimin adı yok. Sadece yüreğimde lal olmuş duamsın.

Kurdun derdi, kuzuyu mideye indirmek. Kuzu ise kurda aşık.

Ben susuzların kulağına gelen su sesiyim. Ben yağmur gibi gökten yağarım.

Gönül aynan saf olmadıkça çirkini güzelden ayıramazsın.

Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil akılla ayırt edin.

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.

Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.

Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.

Her şey vaktini bekler, sabret! Senin olan sana gelecektir.

Yarım nefeslik bu hayatında, sevgiden başka hiç bir şeyi planlama.

Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.

Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?

Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder!

İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana.

Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.

Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.

Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

Kıymet bilmek; kaybedince arkasından ağlamak değil, yanındayken sımsıkı sarılmaktır.

Bir muammadır aşk. Kiminin vicdanına atılan taş, kiminin de gözünden akıtılan yaştır aşk.

Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.

Bir gönülde aşk ve sevgi ateşi yoksa o kişi karanlıklarda, Allah nurundan habersizdir.

Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.

Eğrinin gölgeside eğridir.

Her birimiz tek kanatlı melekleriz, ancak birbirimize sarılarak uçabiliriz.

Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir.

Gönül almayı bilmeyene, ömür emanet edilmez.

Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.

Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ay da ara! Gözlerindeki perdeyi arala!

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.

Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.

Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.

Söz yuva gibidir, mana kuş gibi. Cisim ırmak gibidir. Ruh ise akıp giden su gibidir.

Neden duasız bırakıyorsun dilini? Kapıyı çalmadan, açılmasını bekleyenlerden misin yoksa? Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki o kapıda durmayı bil!

Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.

İyi dostu olanın, aynaya gereksinimi yoktur.

Sabır genişliğe ulaşmanın anahtarıdır.

Su hiçbir zaman taştan korkmaz.

Her insan yağmur damlası gibidir. Kimisi çamura kimisi gül yaprağına düşer.

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

İnsana, kimse gözü gibi eğitmenlik edemez.

Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.

Üzülme ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir.

Kelimelerini yükselt, sesini değil, yağmurdur çiçekleri büyüten, gök gürültüsü değil.

Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! Çünkü orası gidişatın değişeceği yerdir.

İnsan akılla pir olur; saçı sakalı ağarmakla değil.

Her şeye doğru demek aptallıktır; her şeye yanlış diyen de zorbadır.

Ruhların alçalması, bedenin yüzündendir. Bedenin yücelmesi, ruhlardandır.

Ey zengin kişi, senin karnın tok. Bir düşün de fakirin yanlış hareketine gülme.

İçteki kiri su değil, ancak göz yaşı temizler.

İnsanın değeri gözünün gördüğü kadardır, baktığı kadar değil.

Gülün dikene katlanması, onu güzel kokulu yaptı.

Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin.

Sevgi, bir köprüdür; sen ve her şey arasında.

Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.

Ne kadar zengin olursan ol, ancak yiyebildiğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar su alır, gerisi kalır.

Akıl sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir.

Soruda bilgiden doğar, cevapta

İnsanların en hayırlısı, insana faydası olandır.

Uğraşma boşuna. Seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar. Gördükleri, ancak kendi anladıkları kadarı olacak.

Aşk öyle engin bir denizdir ki ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.

Denizden bile yerine koymamak şartıyla su alsanız, denizi kurutur çöl haline getirirsiniz.

Gece, neye gebeyse onu doğurur.

Dili ve sözü bir olmayan kişinin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.

Bir kimseyi tanımak istiyorsan, düşüp kalktığı arkadaşlarına bak.

Nerede akarsu varsa orada yeşillik, nerede kardeşlik varsa orada merhamet olur.

Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddini aşmaktır.

Haktan bahar fermanı gelmedikçe, toprak sırrını açmaz.

Umut, hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçine kar da yağar, fırtına da kopar ama çiçekler hep açar.

Aklınıza gelen her güzel şeyi duaya dökün. Niyet olur... Nasip olur... Yol olur... Hal olur...

İnsanın kanadı, gayretidir.

Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.

Kar taneleri ne de güzel anlatıyor. Birbirlerine zarar vermeden yol almanın mümkün olduğunu.